Nasıl ilişkiden beklentiler, sevgi dili, anlaşma ve uzlaşma biçimi kişiye özelse aldatmanın ya da aldatma eğilimlerinin sebebi de yani “Neden aldattı?” sorusunun cevabı da kişiye özeldir. Ancak genel anlamda bir insanın aldatmaya eğilim göstermesi ilişkide duygusal olarak tatmin olamaması, ihtiyaçlarının karşılanmaması, iletişim eksikliği, cinsel arzularının ve beklentilerinin karşılanmaması, dürtüsel bir yapıya sahip olmak, intikam alma isteği, ayrılık için cesaret bulamama sebebiyle neden oluşturma gibi süreçler etkili olabilir. Bu maddeler her aldatan kişinin aldatma gerekçesi niteliğinde değildir. Kişinin mizaç ve karakter yapısı, hayatla ve dolayısıyla partneriyle kurduğu ilişki biçimi aldatma eğilimi göstermesinin ya da aldatmış olmasının sebepleri ile ilişkilidir.
Partneri tarafından aldatılmış kişiler genellikle “neyi beceremedim, neden beni sevmedi, neden beni istemedi” gibi sorgulamalarda bulunabilirler. Bu sorgulamalar aldatılma sebebini keşfetmekten çok kişinin kendisiyle kurduğu ilişkiye zarar verebilecek, suçluluk hissi doğurabilecek ve aldatılma sürecini objektif değerlendirebilmesinin önüne geçebilecek nitelikte olabilir. Tabii ki aldatma süreci tarafların her ikisi için de duygusal bir yük, zorlantı kaynağı niteliğindedir. Ancak aldatılma sebepleri sorgularken kendi mizacınızı, ilişki içinde nasıl biri olduğunuzu, karşınızdaki kişiyi ve onun davranış kalıplarını, duygusal aktarımlarını, mizacını bilmek aldatılma sebeplerinin aydınlatılmasına yardımcı olacaktır. Daha önce de değinildiği gibi aldatma sürecindeki sebepler kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Bu sebepler sizin ilişkiye bakışınızı, ilişki beklentilerinizi, nasıl bir partner olduğunuzu fark etmenize yardımcı olacaktır. Eğer mümkünse partnerinizle aldatma sürecinin sebeplerini konuşabilirsiniz.
Aldatılmış olmak kişilerin birçok açıdan olumsuz yönde etkileyebilir. Güven duygusunun zarar görmesi, geleceğe yönelik hayal ve planların çarpıcı bir şekilde değişmesi, kişinin kendisiyle kurduğu saygı ilişkisinin zarar görmüş olması gibi içsel süreçlere ek toplum tarafından yetersiz, değersiz, beceriksiz gibi çeşitli şekillerde etiketlenme ihtimali bireylerin hayatlarını birçok açıdan olumsuz yönde etkilemektedir.
Güvensizlik: Aldatılan kişiler genellikle partnerlerine ve çevrelerine karşı yoğun bir güvensizlik hissi ile karşı karşıya kalabilirler. Bu güvensizlik ne yazık ki sadece mevcut ilişkilerinde değil gelecekte yaşayabilecekleri ilişkilere yönelik de olur. “ben zaten kandırılırım, aptalım. Kimseye güvenemeyeceğim” gibi olumsuz inançlar sonucunda bireylerde yoğun bir duygusal çatışma, içe dönme, depresyon gözlemlenebilir. Bunların dışında kişinin çevresine karşı “ya beni kandırıyorsa, ona gerçekten inanıp güvenebilir miyim” gibi paranoid nitelikte sorgulamaları gelişebilir.
Özsaygı Kaybı ve Suçluluk: Aldatılan kişiler genellikle, yetersizlik inancının da tetiklemesiyle, kendilerini suçlamaya, partnerlerini aldatmaya ittiklerini düşünmeye eğilim gösterebilirler. Aldatılmış olmayı kendilerinde gördükleri yetersizlikler ve eksikliklerle ilişkilendirebilirler. Bu yoğun suçluluk duygusu kişilerin özsaygılarına zarar verebilir ve kendilerine yönelik suçlayıcı, serti yoğun ve yıkıcı eleştirel düşünce yapısına bürünebilirler.
Depresyon ve Duygusal İniş Çıkışlar: Aldatılma sonucunda kişinin yaşayabileceği duygusal çatışmalar depresyona girmesine, günlük işlevselliğinin düşmesine sebep olabilir. Bunun dışında eğer aldatılma süreci ilişkinin bitmesi ile sonlandıysa kişiler biten ilişki sebebiyle kişiler yas sürecine girebilir. Bu yas süreci aldatılmanın da etkisiyle daha karmaşık, özellikle duygusal anlamda iniş çıkışların sıkça gözlemlenebileceği bir biçimde seyredebilir.
Aldatılma sonrası süreç ve bunun insan psikolojisine etkisi kişiye göre farklılık gösterebilir. Bu durumla baş edebilmek, iyileşme ve anlamlandırma sürecini sağlıklı bir şekilde atlatabilmek için mizacınızı bilmek, potansiyellerinizi keşfetmek kritik önem taşımaktadır.
Aldatılmak tıpkı ilişkinin kendisi gibi kişilere özgü biçimde şekillenebilir. Ancak kişinin mizacı ve stres hattı aldatılmak gibi çatışmalarda sergileyebileceği davranış örüntüleri hakkında bilgi verebilir. Aldatılan insanlar genellikle partnerlerine, partnerlerinin onları aldattığı kişiye, doğrudan aldatılmış olmaya hatta kendilerine bile yoğun bir öfke hissederek saldırgan davranışlarda bulunabilirler. Aniden gelişen enerjik ve neşeli ruh hali, içe dönük ve depresif duygulanım gibi duygusal dalgalanmalar aldatılma gibi çatışmaları süreçler sonrasında sıklıkla gözlemlenebilmektedir. Kişiler “hayatıma devam etmem gerek” motivasyonu ile duygularını deneyimlemeden, sağlıklı baş etme stratejileri geliştirmeden hayat akışına tekrar dahil olmak isteyebilir, aldatılma sürecini baskılama çabasına gidebilir ve bunun sonucunda da depresyon, kaygı bozukluğu, panik atak, mide ve bağırsak problemleri, fibromiyalji gibi başka psikolojik ve fizyolojik sorunlar yaşayabilir.
Aldatan insanlar toplum tarafından “umursamaz, düşüncesiz, bencil, değer bilmez” gibi birçok şekilde etiketlenebilmektedir. Aldatılan taraf da aldatan partnerini genellikle benzer şekilde değerlendirebilmektedir. Ancak aldatan taraf için de suçluluk, güven sorunları, bilişsel karmaşa gibi süreçler gözlemlenebilir. Kişi aldatmış olmanın suçluluğunu ve pişmanlığını taşıyabilir, ilişkiye zarar vermiş olmak ya da ilişkinin bitmesine sebep olmak gibi düşünce kalıplarıyla olumsuz duygular yaşayabilir. Dolayısıyla aldatılan taraf gibi aldatan taraf da bu süreçten olumsuz etkilenebilir.
Aldatılmış bazı insanlar intikam duygusu besleyebilirler. Partnerinin başka birini tercih ettiğini düşünmek, yetersizlik inancı, yeterli olduğunu sağlıksız bir zeminde de olsa kanıtlama çabası intikam duygusuyla ilişkili olabilir. Bazen de ilişkiyi, partnerini ya da partnerinin onu aldattığı kişiyi intikam duygusu ile değersizleştirmeye yönelik yoğun bir çaba harcayarak aldatılma süreci ile baş etmeye çalışabilir. Aldatılma sürecinden sonra kişinin kendisinden ve yaşayabileceği ilişkilerden beklentilerini ve ihtiyaçlarını gözden geçirmesi, duygusal çatışmalarının üstesinden gelebilmesi için mizaç temelli psikoterapi hizmeti son derece faydalıdır. Psikoloji.app ile yaşadığınız ya da yaşayabileceğiniz duygusal çatışmalar, bilişsel çarpıtmaları fark ederek kendinize, mizacınıza yani doğanıza uygun sağlıklı baş etme stratejileri geliştirebilirsiniz.
Daha önce de değinildiği gibi aldatılmak kişinin kendisiyle kurduğu ilişkiyi olumsuz etkileyerek güven duygusuna zarar verebilir. İlişkilerden kaçınan, depresif, içedönük, özgüvensiz ya da tepkisel, duygusal aktarımlardan kaçınan ve dürtüsel bir yapıya bürünmesine sebep olabilir.
Aldatma davranışı sonucunda kişiler yoğun suçluluk duygusu yaşayarak değersizlik inancı geliştirebilirler. Bunun yanı sıra güven duygusu zarar görerek ilişki sürdürmekte zorlanabilir, dürtüsel davranışlar geliştirebilir. Toplum baskısı ve olumsuz duygular sebebiyle öfke çıkışları yaşayabilir ya da içe kapanabilir.
Aldatma ve aldatılmanın terapi süreci olur. Bu süreç kişilerin istekleri ve ihtiyaçları ile yakından ilişkilidir. Tarafların ayrı ayrı mı yoksa birlikte mi bir terapi sürecine başlayacakları, terapiden hedeflerinin ne olduğu son derece önemli konulardır. Süreç ne şekilde ilerlerse ilerlesin tarafların mizaçlarının bilinmesi, hayattan ve ilişkilerden beklentilerinin hangi kanalda şekillendiğinin keşfedilmesi, aldatmayı ve aldatılmayı mizaçları çerçevesinde nasıl değerlendirdiklerinin çalışılması mizaç temelli psikoterapi ile mümkündür. Psikoloji.app mizaç temelli online psikoterapiye bulunduğunuz her konumdan ulaşmanızı sağlar. Yeni ve sağlıklı baş etme yolları keşfetmek, aldatmanın ya da aldatılmanın hayatınızdaki etkilerini çözümlemek ve daha önce bahsettiğimiz risk faktörlerinden kaçınmak için siz de mizaç temelli psikoterapi hizmetine başvurabilirsiniz.