Yaşamda;doğum ve ölüm bütün bir döngü içinde gerçekleşir.Ölüm, kayıp ve yas kavramlarının yaşanması oldukça zorlu süreçtir.“Ölüm” bir yaşam gerçeğidir ve yaşantımızın her anına eşlik eder. Sonbaharda çiçeklerin solmasından,ölen hayvanlara kadar, haberlerde görülen ölüm haberlerinden,yakın çevreden alınan ölüm haberlerine kadar… Günümüzde teknoloji aracılığıyla çok daha hızlı ve yoğun olarak yayılan “ölüm” haberlerine karşı çocukların da duyarsız kalamadıklarını görebiliyoruz. Bu durumun, çocukların zihinlerinde ölümle ilgili soru işaretleri oluşmasına neden olduğunu da çoğunlukla gözlemleyebiliyoruz. Bu nedenle çocukların gelişim dönemlerine göre “ölüm” kavramını nasıl yaşantıladığı ve çocuklarla “ölüm” kavramı hakkında nasıl konuşulması gerektiğini anlatmak amacıyla yazdığımız bu yazımızın sizlere faydalı olmasını umuyoruz.
Çocukların ölüm kavramı ile ilgili anlamlandırmaları, içinde bulundukları gelişim süreçlerine bağlıdır. 5 yaş ve altı çocuklar, “ölüm” kavramını anlamlandırmakta oldukça güçlük çekebilirler. Hatta “ölüm” kavramıyla ilgili çevresindeki olay/durum/tepkilerden etkilenerek olumlu/olumsuz davranışlar üzerinden “ölümü” anlamlandırmaya çalışabilirler. Bu yaş grubundaki çocuklar, genel olarak “ölüm” ile ilgili olumsuz tepki/duygu/düşünceler gördüğü/hissettiği/gözlemlediği için, çocuğun dünyasında “ölüm” olumsuzluk/tehlike/korku/gizem vb. süreçlerle özdeşleştirilebilir. Kısaca bu dönemde çocuklar “ölüm” kavramının altını, çevresindekilerin verdiği tepki/duygu/anlamlandırmalar üzerinden doldururlar. 6-13 yaş arasındaki çocuklar ise; ölüm kavramını hem çevresindekilerin tepki/duygu/düşünceleriyle özdeşleştirirlerken hem de “ölüm” hakkında anlamlandırma bulunmaya başlayabilirler. Bu nedenle; bu yaş grubundaki çocuklar “ölüm” kavramı üzerine sorular sorma, araştırma yapma, merak etme vb. bilişsel süreçlerini oldukça aktif kullanırlar. Ayrıca bu yaş grubundaki çocuklar, ölümün kendi başlarına da gelebileceğini anlamaya başlarlar. 13 yaş ve üzerindeki ergenler ise; ölüm kavramını hem somut hem soyut olarak algılayabilirler. Bu yaş grubundaki ergenler “ölüm” kavramı ile birlikte daha varoluşsal sorgulamalarda bulunabilirler.
Çocuklarda Ölüm Kavramının Süreci Nasıl Olmalıdır?
İlk olarak; “ölüm” ile yaşantı olarak doğrudan yüzleşen çocuklardan bahsedelim. 12 yaş öncesindeki çocukların defin sırasında bulunmamaları gerekir. Gelişim düzeyi ve önbilgileri yeterli olan çocuklar definden birkaç gün sonra kısa süreli bir mezar ziyareti yapabilirler. Ölüm haberini anne-baba vermelidir. Yakın kayıplarını anlatırken öncelikle uygun bir ortam oluşturulmalıdır, sessiz ve çocuğun rahat edebileceği bir yer olmalıdır ve anlatılacaklar kademeli olarak anlatılabilir. Eğer ki ölen kişi çocuğun bir yakını ise bunu çocuğa aniden söylememek gerekir. Çocukların normal gelişimlerine devam edebilmeleri için yaşadıkları kayıplar hakkında doğru bilgilendirilmeleri önemlidir. Açıklamalardan sonra çocuğun soru sormasına müsaade edilmeli ve soruları sabırla cevaplanmalıdır, tutarlı cevaplar verilmelidir. Yaşanan kayıpla ilgili bilgiyi veren kişi ve ebeveynler duygularını çocuktan gizlememelidir. Çocukla duygu ve düşünceler üzerinde olabildiğince konuşmak oldukça önemlidir. Çocuklar yas sürecinde evden uzaklaştırılmamalıdır. Yetişkinler kadar çocuğun da bu süreci paylaşmaya ihtiyacı vardır ve üzülmemesi gerektiğini söylemek yerine çocuğa bu süreçte destek olunabilir.
Çocuklara “ölüm” kavramını olumsuz olarak hissettirmek ya da düşündürtmek yerine, farklı bir yerde daha rahat ediyor vb. bahsetmek önemlidir. Mezarına çiçek getirmek, birlikte fotoğraflara bakmak, duyguların yazıya dökülmesi ya da duyguların resim olarak çizilmesi vb. yaklaşımlar oldukça önem kazanır bu süreçte. Ancak “ölüm” ile doğrudan temasta bulunan çocuklar bir uzman eşliğinde yaşam sürecinde ilerlemelilerdir.
İkinci olarak; “ölüm” kavramını doğrudan yaşamasa da dolaylı yollarla öğrenmiş olan çocuklara yaklaşım biçimlerinden bahsedelim. 5 yaş öncesi çocuklarda; oyun kurarak ya da oyun anlarında “ölüm” kavramı üzerinde gözlemler yapabilirsiniz. Oyun anında, “ölüm” ü tema eden çocuklar karşısında olumsuz duygu ve düşüncelere kapılmadan, ölüm ile ilgili mezara çiçek getirme, ölüm yerini oluşturma, onu uğurlama vb. gibi olumlu davranış örüntüleri göstermek oldukça önemlidir. 6-13 yaş arasındaki çocuklarla ise; ölüm kavramına dair olumsuz duygu ve düşünceler üzerinden konuşmak yerine, ölümün normalliğine, ölen kişinin beden olarak uzak olunmasına ancak duygu ve düşünce olarak hep var olacağına ya da ölüm sürecinin dinlenme süreci olduğuna dair açıklamalarda bulunabilirsiniz. 13 yaş ve üzeri çocuklarla ise; birlikte ölüm üzerine konuşmalar yapıp, sorularına cevap bulabilecekleri kişilerle temas ettirmek önemli olabilir.
Kullanıcılar, tıbbi veya psikolojik tavsiye için her zaman bir uzmana danışmalıdır. Bir sağlık probleminiz varsa veya risk altında olduğunuzu düşünüyorsanız, lütfen derhal yardım alın.