Çocuklarda Dürtü Kontrol Bozukluğu

Dürtü herhangi bir nesneye yönelik çekim veya itim duymak ile yakından alakalı bir süreçtir. Dürtü kontrol bozukluğu ise bireylerin nesnelere yönelik duydukları çekim ve itim sürecini yönetmekte zorluk çekmesi, bir nesneyle, kişiyle, ortamla kurulan ilişkiyi sürdürmekte zorluk yaşaması ya da ilişkiye yatırım yapamaması olarak düşünülebilir. Dürtü kontrol bozukluğu kişilerin hayatlarının her döneminde gözlemlenebilir ve kişilerin kendilerini, davranışlarını ve isteklerini yönetmekte ya da baskılamakta zorluk çekmesi, sonuçları düşünmeden riskli olabilecek davranışlar bulunması gibi süreçleri de içerebilmektedir. Dürtü kontrol bozukluğu çocukluk ve ergenlik döneminde de gözlemlenebilir. Çocukluk çağında görülen dürtü kontrol bozukluğu semptomları ebeveynler ya da çevredeki yetişkinler tarafından “büyüyünce geçer” şeklinde yorumlanarak göz ardı edilebilir. Ancak bu dönemlerde yapılacak olan müdahaleler dürtü kontrol bozukluğu belirtilerinin yetişkinlik hayatını da etkilemesinin ve istenmeyen, daha büyük sonuçların önüne geçebilmektedir.

Çocuklarda Dürtüsellik Belirtileri Nelerdir?

Çocukluk çağında dürtüsellik yetişkinler tarafından yaramazlık, hareketlilik şeklinde tanımlanabilmektedir. Ancak dürtüselliği yüksek olan çocukların akademik başarısı düşebileceği için okul hayatına, ilişki kurmakta zorlanabileceği ya da akranları tarafında dışlanarak zorbalığa maruz kalabileceği için sosyal hayatına, kontrol ve denetim konusunda zorluk çıkabileceği için ebeveyn ilişkisine ve aile hayatına zarar verebilmektedir. Bazı çocuklar mizaç potansiyelleri sebebiyle daha hareketli olmaya eğilimli olabilirler. Her hareketli çocuğun dürtü kontrol bozukluğu yaşaması söz konusu değildir. Çocuğun davranış ve istek döngüsünün hayatının çeşitli alanlarını bir süredir olumsuz yönde etkiliyor olması dürtü kontrol bozukluğuna işaret ediyor olabilir. Bu noktada bir uzman desteği almak son derece önemlidir.

  1. Dikkatsizlik ve Dağınıklık: Dürtüselliği yüksek olan çocuklar nesne çekimini yani bir şeyi isteyip istememe, yönelme durumunu kontrol etmekte zorluk yaşayabildikleri gibi dikkat, odaklanma gibi bilişsel süreçleri ve davranışlarını yönetmekte güçlük çekebilirler. Bu durum dikkati sürdürmekte zorluk çekmek, başlanılan işleri bitirememek, sorumlulukları sürdürememek, tamamlayamamak ya da hiç sorumluluk alamamak, görevleri ve adımları takip edememek, düzenli olamamak ya da fiziksel ortamdaki (örneğin odanın/ dolabın düzeni) düzeni sürdürememek şeklinde kendini gösterebilmektedir.
  2. Sabırsızlık: Daha önce de değinildiği gibi dürtüselliği yüksek olan çocukların nesne çekimleri de yüksektir. Bu durum isteğinin nesneler arasında hızla değişebilmesi ya da istediği şeye ulaşmak için beklemekte zorluk çekebilmesi, sabırsızlanması şeklinde ortaya çıkabilmektedir. Dürtüselliği yüksek olan çocuklar için sıra beklemek, tenefüsü beklemek, dondurma yiyebilmek için yemeğin bitmesini beklemek gibi durumlar son derece zorlayıcı olabilir. Hemen sonuca yani haz kaynağına ulaşma istekleri yoğun olduğu için beklemek ve sabır göstermek onlar için zor olabilir.
  3. Aşırı Hareketlilik: Dürtüselliği yüksek olan çocuklar isteklerini ve bilişsel süreçlerini yönetmekte zorluk çekebildikleri gibi hareketlerini de yönetmekte büyük zorluk çekebilirler. Sürekli hareket halinde olmaya eğilimli yapıları sebebiyle oturmak, beklemek, uzun süre belirli bir şeyle meşgul olmak onlar için oldukça zorlayıcı olabilir, oyunlar arasında hızlı geçişler yapabilirler. Bu durum onların sıkılgan yapısına işaret etmekle birlikte sürekli hareket halinde olma ihtiyaçları ile de ilişkilidir.
  4. Kontrolsüz Tepkiler: Nesne çekimini, isteklerini, düşünce ve davranışlarını kontrol etmekte oldukça zorlanmaları duygu ifadelerini kontrol etmelerini de oldukça zorlaştırabilmektedir. Sıkıldıkları, istediklerine istedikleri zaman ulaşamadıkları durumlarda hızla öfkelenebilir, ağlayabilir ya da saldırgan, yıkıcı davranışlar sergileyebilirler. Bu davranışlar bazen kendilerine bazen de çevrelerinde kişi ya da eşyalara zarar vermek şeklinde kendini gösterebilmektedir.
  5. Sosyal Problemler: Daha önce de değinildiği gibi dürtüsellik çocukluk döneminde de bireylerin hayatını son derece olumsuz etkileyebilmektedir. Arkadaşlık ilişkilerine yatırım yapma, beraber paylaşım gerektiren oyunların kurallarına uymakta ya da sıra beklemekte zorlanma, iletişim sırasında sürekli söz kesme, bekleyememe, diğer çocukların alanlarına saygı göstermekte ve sınırı belirlemekte zorluk çekme gibi birçok farklı soruna sebep olabilmektedir.

Dürtü Kontrol Bozukluğu Nasıl Düzelir?

Dürtü kontrol bozukluğu ve semptomları kişiden kişiye farklılık gösterebileceği gibi tedavi süreci kişiye ve mizaç potansiyellerine uygun olarak planlanmalıdır.

  1. Psikoterapi: Psikoterapi ile çocukların dürtülerini kontrol edebilme, ortama uygun davranışlar sergileyebilme, ilişki kurma ve sürdürebilme gibi beceriler kazandırmak hedeflenir. Bunun yanı sıra varsa çocuğun dürtüsel davranışlarını arttıran uyaranlar, öfke ve saldırganlık konuları çalışılır. Bu sayede çocuk gelişimini sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için desteklenmiş olur.
  2. İlaç Tedavisi: Dürtüselliğe bağlı semptomların arttığı, çocuğun ve ailenin hayatını oldukça zorlaştırdığı durumlarda ilaç tedavisine başvurulabilir. İlaç tedavisi uzman bir hekim tarafından çocuğun yaşına ve şikayetlerine uygun olarak planlanmalı ve hekimin yönlendirmelerine uygun şekilde kullanılmalıdır.
  3. Aile Eğitimi: Dürtüselliği yüksek olan çocukların ebeveynleri sınır koymakta, çocuğun davranış ve duygu düzenleme becerilerini geliştirmekte oldukça zorlanabilirler. Bunun yanı sıra ebeveynler, ebeveynliklerine yönelik yetersizlik temelli sorgulamalar yapabilirler. Çocuğun psikoterapi sürecine ek olarak aileye verilecek olan psikoeğitim çocuklarına nasıl destek olacaklarını öğrenebilmek, çocuklarını tanımak, sınır koyabilmek ve ev içinde tutarlı, sistemli bir düzen sağlayabilmek için önemlidir.
  4. Okul İle İşbirliği: Çocuğun günün büyük kısmını geçirdiği okulda da dürtüsel davranışlar sergilemesi beklenebilir. Yerinde oturamama, söz hakkı almadan konuşma, saldırganlık gibi birçok konu çocuğun sosyal ve akademik hayatını olumsuz yönde etkileyebileceği gibi sınıf içi düzenin sağlanmasını da zorlaştırabilir. Bu sebeple okul ve öğretmenler ile işbirliği sağlanması, bilgi alınması ve gerekliyse bazı düzenlemeler yapılması faydalı olacaktır.

Dürtü Kontrol Bozukluğu Olan Çocuğa Nasıl Davranılmalıdır?

Dürtü kontrol bozukluğu olan çocuklara yaklaşım diğer tüm çocuklara olduğu gibi sabır ve anlayış gerektirmektedir. Sınırların yasak olmadığını, güvenliği için gerekli kurallar olduğunu anlayabilecekleri bir şekilde anlatmak son derece önemlidir. Sınır koyarken kullanılan dilin sert olmamakla birlikte net olması, keyif alabilecekleri bir şekilde kurgulanması, alternatif seçenekler sunulması çocuğun sınırlara uyabilmesini kolaylaştırmaktadır. Örneğin ödevi bitmeden televizyon izleyemeyeceğini, önce ödevleri halledip sonrasında rahatça televizyon izleyebileceği şeklinde sunmak ya da ekran süresi dolduğunda oyuncaklarla oynamak ya da parka çıkmak gibi seçeneklerle söylemek öfke tepkileri vermesinin önüne geçebilir. Olumlu davranışlarını küçük ödüller ya da övgülerle pekiştirmek çocuğun motivasyonunu arttırarak olumlu davranışı daha sık sergilemesine yardımcı olabilir. Dürtüsellik sebebiyle yaşayabileceği duygusal dalgalanmalar ve ani öfke çıkışları sırasında ebeveynlerin sakinliğini koruyarak çocuğun duygusuna eşlik etmesi çocuğun da duygularını daha rahat ifade edebilmesine ve anlamasına olanak sağlar.

Evin içindeki sınırlar ve çocuğa yaklaşım çocuğun mizacına, yapısına uygun olarak planlanmalıdır. Uyamayacağı sınırlar koymak, sürdürülemeyecek kararlar almak çocuk ile ebeveyn arasındaki güven ve otorite ilişkisine zarar verebilir. Bu sebeple çocuğu tanımak ve gelişimini uygun şekilde destekleyebilmek için psikoterapiye başvurmak oldukça faydalıdır.

Dürtüsellik Neden Olur?

Dürtüselliğin genellikle tek bir nedeni yoktur. Birden fazla faktörün birbirine eşlik etmesi sonucunda çocuklarda dürtüsel davranışlarda artış gözlemlenebilir. Bunların başında çocuğu ve mizacını bilememek, hayatta görülmek istediği noktaların fark edilmemesi ve mizaç arayışının doyurulmaması yatabilir. Bunlara ek olarak kardeş kıskançlığı, ebeveyn ayrılığı, akran zorbalığı, istismar gibi birçok duygu düzenleme becerisi gerektiren problem sonucunda çocuklarda dürtüsellik artabilir. Ebeveynleri, öğretmenleri ya da çevresindekiler tarafından olumlu davranışlarla duygusal destek ve onay alamayan çocukların da olumsuz davranışlarla fark edilme ihtiyaçlarını gidermeye meyledebileceği, dürtüsel ve saldırgan davranışlar sergileyebileceği söylenebilir. Tüm bunlara sebep olan faktörlerin keşfedilebilmesi, çocuğun hayatındaki alanlara düzenleme getirilerek dürtüselliğin yönetilebilmesi için mizaç temelli psikoterapi son derece önemli bir anahtardır.

Uyarı: psikoloji.app'deki tüm içerik ve makaleler yalnızca bilgi amaçlı oluşturulmuş ve yayınlanmıştır. Tıbbi bir tavsiye veya tedavinin yerini alması amaçlanmamıştır.
Kullanıcılar, tıbbi veya psikolojik tavsiye için her zaman bir uzmana danışmalıdır. Bir sağlık probleminiz varsa veya risk altında olduğunuzu düşünüyorsanız, lütfen derhal yardım alın.