Onyomani (Alışveriş Bağımlılığı) Nedir?

Toplumda alışveriş bağımlılığı olarak bilinen durum kişilerin yeniş eşyalar satın alma, alışveriş yapma dürtüsünü kontrol edemediği durumları ifade etmektedir. Bu dürtü kişilerin hayatlarını çeşitli biçimlerde olumsuz yönde etkileyebilir. Dürtü kontrol bozukluğu ile yakından ilişkili olabilen alışveriş bağımlılığının da psikolojik mekanizması alkol bağımlılığına, madde kullanım bozukluğuna benzer biçimde işlemektedir. Kişi zaman geçtikçe yeni ürünler almak için daha çok zaman ve bütçe ayırmaya başlayabilir. Her boş vaktini yeni ürünler araştırarak, alışveriş merkezleri ve mağazalar dolaşarak geçirebilir. Sosyal ilişkilerinde de sıklıkla bahsettiği konu yeni aldığı ya da alacağı ürünler olabilir çünkü kişinin zihni genellikle alışveriş konusu ile meşguldür.

Aşırı derecede zorlanan maddi kaynaklara ek olarak kişinin aile ve sosyal ilişkilerine de zarar veren alışveriş bağımlılığı,genellikle kişinin dürtülerini yönetmekte zorluk çekmesiyle ilişkilidir. Alışveriş bağımlılığı, genellikle kişinin diğer insanlar tarafından gereksiz, ihtiyaç fazlası olarak değerlendirilen ürünler satın alması, sıklıkla ve fazla miktarlarda ihtiyaç dışı harcama yapması ve bazen de bu davranış örüntüleri sebebiyle suçluluk ve pişmanlık hissetmesi şeklinde kendini gösterebilir. Bazı durumlarda, kişi mantıksız olduğunu bilse bile alışveriş yapmaktan kendini alıkoyamayabilir. Dürtü kontrolüne yönelik sorunlar çeşitli alanlara da sıçrayabilir. Örneğin alışveriş bağımlılığına yeme bozukluğu, alkol bağımlılığı gibi durumlar ileri senaryolarda eşlik edebilir. Bu sebeple alışveriş bağımlılığı ile ilişkili olabilen dürtü kontrol bozukluğu ciddi bir durumdur.

Onyomani (Alışveriş Bağımlılığı) Neden Olur?

Kişinin dürtüsel bir biçimde alışveriş yapmasının nedenleri farklılık gösterebilmektedir. Bazen öğrenilmiş davranış olarak aktarılabilirken bazen de yas, travmatik yaşantılar ve mizaç potansiyelleri bu durumu tetikleyebilmektedir.

  • Stresle Başa Çıkma Mekanizması: Kişinin dürtüsel bir biçimde alışveriş yapıyor olması yaşadığı stresle baş edebilmek adına tüketim davranışını arttırması sebebiyle ilişkili olabilir. Örneğin bebeğini kaybetmiş bir anne yaşadığı duygusal çatışmalar ve deneyimlediği kayıp sonrasında yaşayabileceği boşluk hissini somut metalarla yani satın alacağı eşyalarla doldurma çabasına gidebilir. Tabii ki her kayıp sonrasında alışveriş bağımlılığı gelişecek diye bir durum söz konusu değildir. Ancak bazı kişiler için dürtüsel bir biçimde alışveriş yapmak sağlıksız ve işlevsiz baş etme mekanizması haline gelebilir.
  • Öğrenilmiş Davranış Örüntüleri: Kişinin büyüdüğü evde ya da rol model olarak belirlediği kişide alışveriş alışkanlıklarının dürtüsel bir şekilde seyrediyor olması kişinin de bu davranışı sürdürmesine sebep olabilir. Örneğin ihtiyaç fazlası ürünler satın alan bir ebeveynin çocuğu bu davranış kalıbını görerek ve öğrenerek büyüdüğü için yetişkinlik çağında dürtüsel bir biçimde alışveriş yapmaya başlayabilir.
  • Dopamin ve Beyin Kimyası: Bazı kişiler alışveriş yapmayı yeni ürünler satın almayı haz kaynağı olarak görebilirler. Bunun sonucunda da beyin kimyasında dopamin adı verilen bir madde salgılanmaya başlar. Kişi ne kadar sık ve çok alışveriş yaparsa o kadar dopamin salgılanacağı ve kendisini o kadar iyi hissedeceği için bu davranışı daha da arttırır. Bunun yanı sıra her alışveriş yapan kişinin bu kimyasal döngüye saplanıp kalması gibi bir durum söz konusu değildir. Kişinin ihtiyaçlarını gözeterek harcamalar yapması otomatik bir fren sistemi oluşturmasına da yardımcı olacaktır.
  • Tüketim Kültürü: Günümüzde gelişen reklamcılık sektörü ve pazarlama ağı kişilerin tüketim davranışlarını şekillendirecek stratejiler kullanmaktadır. Bu durum sonucunda da bireyler aslında ihtiyaç duymadıkları ürünleri talep etmeye, satın almaya eğilim gösterebilirler. Dürtüselliğe eğilimli bireyler bu tarz pazarlama stratejileri ile satın alma davranışlarını kendi içlerinde ya da çevrelerine karşı meşrulaştırarak daha kolay sürdürmeye devam edebilirler.

Bahsedilen nedenler dürtüsel alışveriş alışkanlığının gelişiminde önemli rol oynayan faktörlerden yalnızca birkaçıdır. Kişiler bu faktörlerin kombinasyonu ya da başka sebepler nedeniyle alışveriş bağımlılığı geliştirebilmektedir.

Onyomani (Alışveriş Bağımlılığı) Belirtileri Nelerdir?

Alışveriş bağımlılığı adında bir tanı DSM-5 Tanı Ölçütleri Elkitabında tanımlanmamıştır. Buna karşın alışveriş yapma davranışı diğer bazı ruhsal bozuklukların semptomları arasında yer alabilir. Daha önce de değinildiği gibi dürtü kontrol bozukluğunun bir semptomu olarak gözlenebileceği gibi obsesif kompulsif bozuklukla ilişkili olarak satın almaya yönelik kompulsiyonu şeklinde de gözlemlenebilir. Alışveriş alışkanlıklarının temelinde yatan çatışmanın çözümlenmesi ve belirtilerin takip edilmesi kişinin bu alışkanlığı ve kök nedeni onarabilmesi için son derece önemlidir.

Onyomani (Alışveriş Bağımlılığı) Nasıl Tedavi Edilir?

Alışveriş bağımlılığı kişinin hayatını belirgin biçimde olumsuz yönde etkileyebilecek bir durumdur. Maddi kaynakların tüketilmesinin yanı sıra kişinin ailesi, partneri ve arkadaşları ile olan ilişkisine zarar verebilir. Daha önce de değinildiği gibi kişinin hayatını olumsuz yönde etkileyen alışveriş alışkanlıklarının kökenini irdelemek semptomların azaltılması ve tedavi süreci için son derece önem arz etmektedir. Uzman ruh sağlığı çalışanları tarafından yapılacak olan görüşmeler sonrasında tedavi planı ve yol haritası çizilerek bu durumun ve nedeninin üstesinden gelinebilir.

  • Psikoterapi:Kişiyi dürtüsel bir biçimde satın alma davranışa iten motivasyonun irdelenmesi tedavi süreci için kritiktir. Kişinin neyin yerine materyalleri koyduğu, sağlıksız baş etme stratejileri gibi birçok konu psikoterapide işlenecek başlıklar arasındadır.
  • İlaç Tedavisi: Semptomların sıklığı ve şiddeti göz önünde bulundurularak uzman hekim tarafından konulacak tanı sonucunda ilaç tedavisine başlanabilir. Reçete edilecek olan ilaçlar kişinin dürtüselliğini yönetmesine, duygudurumunun daha dengeli bir hale gelmesine yardımcı olabilecek niteliktedir. İlaçlar, uzman hekimin reçete ettiği miktarda ve şekilde kullanılmalıdır.
  • Aile Eğitimi:Kişinin ailesine verilecek olan psikoeğitim ve bilgilendirme süreçlerine ek olarak eğer gerekliyse aile terapisi semptomların azaltılmasına ve hem kişinin hem de ailenin iyi oluş haline hizmet edebilmektedir.
Uyarı: psikoloji.app'deki tüm içerik ve makaleler yalnızca bilgi amaçlı oluşturulmuş ve yayınlanmıştır. Tıbbi bir tavsiye veya tedavinin yerini alması amaçlanmamıştır.
Kullanıcılar, tıbbi veya psikolojik tavsiye için her zaman bir uzmana danışmalıdır. Bir sağlık probleminiz varsa veya risk altında olduğunuzu düşünüyorsanız, lütfen derhal yardım alın.