Bu konuda daha çok bireysel ve özet bir açıklama getirmek istiyorum.
Psikoterapi sürecini incelerken düşündüğüm; bireyin kendi yaşamında “devrim” oluşturma kararını vererek, yaşamının içinde başrol olma cesaretini göstererek harekete geçtiği bir süreç olduğudur. Bu süreçte birey; kendi mizaç yapısının etkisindeki otomatik/mekanik/ farkındalık sahibi olmadan sergilediği davranışları ile tanışır ve bazen yüzleşir . Bu davranışlarıyla tanışan birey ile psikoterapist arasında geçmişe dair bir yolculuğa çıkılır. Psikoterapist bireyin geçmişi ile şimdisini tanıştırdığı , uzlaştırdığı, bütünleştirdiği bir anlaşmaya eşlik eder. Ve sonunda psikoterapist, geçmişine dair farkediş yaşayan bireyin geleceğini inşa etme sürecinde “dönüştürücü” ve koşulsuz kabul ettiği bir rolde varolur. Psikoterapist bireyin geçmiş benliğinin yükünü artık yaşam yolunda farkındalık sahibi olmaya dönüştürerek daha olgun ve güçlü bir biçimde devam ettiği bir yola şahitlik eder. Bireyin farkındalık sahibi olmasını merkeze alarak; kendini tanıdığı , davranışlarını yönettiği ve yaşam amacını bulmaya yönelik olan bir sürecin içinde ilerlenir. Bu süreç bireyden bireye göre farklılık gösteren bir süreçtir.
Yaşam danışmanlığı dediğimiz, popüler kültürde koçluk olarak tanıdığımız bır süreçtir. “Danışmanın”; bir başkasının yaşamına kendi bireysel aşkınlığı, tecrübeleri, mizaç ve kişilik olgunluğu, yetenek ve yetkinlikleri ile dahil olma sürecidir. Buradaki ilişki daha iç içe olan ve hayatın içinden ortak paylaşım içinde olunan bır ilişkidir. Danışman; bireyin mizaç ve kişilik yapısını güçlendirmek adına, bireyin potansiyellerini ve zihinsel yetenek alanlarını açığa çıkarır. Ayrıca bireyin davranışsal olgunluğa ulaşması için hayatın içinden çokça somut tecrübelerde bulunması adına ödevlendirme ve yönlendirmede bulunabilir. Danışmanın, bireyin hayatının içine dahil olduğu ve bireyi aktif olarak tetiklediği bir süreçten bahsedilebilir. Bireyin yaşamını sağlıklı ve dengeli bir biçimde, kendini yöneterek ve çevresi ile yönetişim halinde bulunarak ilerlemesinde destek olunan bir süreç hedeflenir.
Şahsi olarak, Psikoterapi sürecinden geçmeyen danışanların yaşam danışmanlığını üstlenmiyorum. Nedeni ise; bireyi objektif/oldugu gıbı algıladığım ve bireyin geçmiş yaşantılarını ve psikolojik haritasını inceleyebildiğim bir süreçle başlamayı doğru bulmamdır. Bireye farkındalık oluşturmadan ve bireyin psikoterapide konuşulan anahtar kavramları içselleştirmediği bir süreçte yaşamına doğrudan ve dolaylı olarak entegre olmayı doğru bulmuyorum. Bu nedenle yaşam danışmanlığı/koçluk süreçlerinin öncesinde kişinin muhakkak bir Psikoterapi aşamasından geçmesini önemsiyorum.
Umarım sizlere samimi niyetle kurduğum cümlelerimin ruhunu hissettirebilirim.
Sevgilerimle
Kullanıcılar, tıbbi veya psikolojik tavsiye için her zaman bir uzmana danışmalıdır. Bir sağlık probleminiz varsa veya risk altında olduğunuzu düşünüyorsanız, lütfen derhal yardım alın.