Yetişkinlerde Yaygın Görülen Psikolojik Hastalıklar

Depresyon

Depresyon en yaygın görülen psikolojik rahatsızlıklardan biridir. Kişiler yaşamlarının bir döneminde, genelde mutsuz oldukları süreçlerde "Acaba depresyonda mıyım?" diye kendilerine sormaktadırlar. Hadi gelin ‘Depresyon nedir? Belirtileri nelerdir?’, beraber inceleyelim.

Depresyon ya da majör depresif bozukluk; bireylerde umutsuzluğa, isteksizliğe, hayattan zevk alamamaya yol açan, karamsar tavırların görüldüğü duygudurum bozukluğudur. Bu durum kişilerin mutlu olmalarını gölgelemekle birlikte işlerinde isteksizliğe ve beraberinde başarısızlıklara da neden olabilmektedir. Özellikle olağan aktivitelere karşı ilgi kaybı ve enerjisizlik, depresif duygudurumda sıklıkla görülen temel belirtilerdendir.

Anksiyete (Kaygı)

Yaygın anksiyete ya da kaygı, sürekli endişe halinde olma durumudur. Bu kişiler, bir durum meydana geldiğinde genellikle en kötü senaryoyu düşünerek kaygıya kapılırlar. Belirsizliğe tahammül etmekte zorlandıkları görülür. Güven problemi yaşamaları nedeniyle iletişim kurmakta çekingen davranışlar sergileyebilirler. Peki, nedir anksiyete belirtileri?

  • Gergin, huzursuz ve endişeli hissetmek

  • Kalp çarpıntısı ve hızlı nefes alma

  • Soğuk soğuk terleme

  • Midede karıncalanma hissi

  • Karamsarlık

  • Yaklaşan bir tehlike ve panik duygusuna bağlı korku içinde olmak

  • Gastrointestinal rahatsızlıkların ortaya çıkması

  • Bir durumu tekrar tekrar düşünmek (ruminasyon)

  • Mide bulantısı

Yeme Bozuklukları

Yeme bozukluğu, bireylerin duygusal durumlarından kaynaklanan ve aşırı yeme ya da yetersiz beslenme ile karakterize olan bozukluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Maalesef toplumlardaki beden algısı da kişileri bu duruma sürükleyen temel nedenler arasındadır. Sıkça karşılaşılan bu bozukluk arasında anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza ve son yıllarda tanımlanan tıkınırcasına yeme bozukluğu sayılabilir. Bu hastalıklar psikolojik kaynaklı olup, bedensel belirtiler ön plandadır.

Yeme Bozukluğu Belirtileri

  • Kilo konusunda takıntılı olmak

  • Besinleri yedikten sonra üzüntü ya da kaygı duyulması

  • Yenilecek besinlerin titizlikle kalori hesabının yapılması

  • Yüksek düzeyde egzersiz yapılması

  • Sık sık kilo kontrolü ve vücut ölçümünün yapılması

  • Fiziksel görünüşe fazlaca önem verilmesi

  • Kiloda dalgalanmaların görülmesi

  • Olaylara karşı depresiflik ve algılamada azalmanın görülmesi

Anoreksiya Nervoza Bozukluğu

Kilo almaktan korkan ve zayıf beden görünüşünü benimseyen görüş ön plandadır. Kişi kilo kaybetmek amacıyla besin alımını önemli ölçüde azaltarak kilo kaybı yaşamayı amaçlar. Ancak verilen kilo genellikle kişiye yeterli hissettirmez. Kişi kaç kilo verirse versin kendini olduğundan daha kilolu görme eğiliminde olabilir. Bunun sonucunda kişinin sağlığını tehdit edecek ölçüde zayıflama gerçekleşmektedir.

Bulimiya Nervoza Bozukluğu

Yeme nöbetleri ve sonrasında büyük bir pişmanlık duygusuyla karakterize bir bozukluktur. Yeme nöbetleri ile çok miktarda yemek tüketimi gerçekleşebilmektedir. Nöbet sonrasında bu davranışı telafi etmek amacıyla kendini kusturmak, bazı ilaçların kullanılması ya da aşırı egzersiz yapma eylemleri görülebilmektedir.

Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu

Bu hastalığı yaşayan bireyler yemek yerken kontrolü kaybetmektedirler. Bulimiya nervozadan farkı yemek yenildikten sonra bunu telafi etmek amacıyla hiçbir eylemde bulunulmaz. Fazla yeme eylemi sonrasında kişiler pişmanlık ve suçluluk duygusu hissedebilmektedir. Fakat bu duygular onların tekrar tekrar yeme döngüsü içerisine girmelerine neden olmaktadır.

Bipolar Bozukluk

Bipolar bozukluk, duygudurumun aşırı dalgalanmalarıyla karakterize olan kronik bir ruh sağlığı bozukluğudur. Duygudurumda ani ve aşırı değişimlerle görülür. Bu durum, mani (yüksek duygudurum) ve depresyon (düşük duygudurum) arasında gidip gelme eğilimindedir.

Mani (Bipolar I): Manik dönem; aşırı enerji, aşırı özgüven, yüksek risk alma, uykuya ihtiyacın azalması, hızlı düşünme, taşkınlık gibi belirtilerle karakterizedir. Bu durum, günlük yaşamı ciddi şekilde etkileyebilir ve bazen psikotik semptomlara neden olabilir.

Hipomani (Bipolar II): Bipolar II'de, maniden daha ılımlı seyreden hipomani dönemleri bulunur. Hipomani, mani kadar şiddetli olmayan ancak genellikle depresyonla birlikte görülen yüksek duygudurum halidir.

Depresyon: Bipolar bozuklukta depresyon dönemleri; yoğun üzüntü, umutsuzluk, enerji kaybı, uyku ve iştah problemleri gibi belirtilerle karakterizedir. Bu depresif dönemler, yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir ve intihar riskini artırabilir.

Obsesif Kompulsif Bozukluk

Kişilerin takıntılı düşüncelerini ve bu düşünceler sonucunda ortaya çıkan zorlantı davranışları konu alan kaygı bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Kişi kendisini ve sevdiklerini olası kötü olaylara karşı koruma eğilimindedir. Bu anlatım daha çok obsesyon (takıntı) için geçerlidir.

Kompulsiyon ise kişilerin yapmak zorunda olduğunu düşündüğü tekrarlayıcı davranışlar olarak tanımlanmaktadır. Bu tekrarlayıcı davranışların takıntılarla ilgili kaygıları azaltmak ve rahatlamak amacıyla yapıldığı düşünülmektedir.

Obsesyon Belirtileri

  • Hata yapmaktan korkmak

  • Kirlenme ya da kir korkusu

  • Kontrolü kaybetme korkusu

  • Kendisine ya da başkalarına zarar gelmesi konusunda agresif ve korkunç düşüncelere sahip olabilme

  • Durumlara ve kişilere karşı aşırı şüphe duyma

Kompulsiyon Belirtileri

  • Fazlaca yıkama ve temizleme eylemi

  • Her şeyi kontrol etmeye çalışma

  • Düzen konusunda aşırılığa kaçma

Tanı ve Tedavi

Zihin ve beden bir çarkın dişlileri gibi çalışarak birbirlerini etkilemektedir. Bu nedenle, zihinde yaşanan bir problem bedende de fiziksel bir karşılık bulabilir, bedensel ve zihinsel semptomlar birlikte görülebilir. Mizaç tipi göz önünde bulundurularak tanı belirlenmeli ve tedavi uygulanıp uygulanılmayacağına dair karar verilmelidir.

Yetişkinlerde Sık Görülen Psikolojik Rahatsızlıkların Tedavi Yöntemleri Nedir?

Psikoterapi: Pek çok psikoterapi çeşidi bulunur. Önemli olan uygulayıcının, uyguladığı yöntemin eğitimini almış olma ve uygulama yetkisine sahip olma gerekliliğidir. Mizaç temelli psikoterapi, kişinin yapısal ihtiyaçlarını, bireysel farklılıklarını, var olan psikopatolojide mizaç yapısının etkisini anlamayı ve kişiye özgü bir terapi planlanmasını sağlamaktadır.

İlaç: Anti-depresanlar, anksiyolitikler, antipsikotikler, duygu durum dengeleyici ilaçlar gibi ilaçlar psikiyatrik bozuklukların tedavisinde kullanılabilir. Doktor kontrolünde başlanan ve sürdürülen ilaç tedavisi semptomların giderilmesinde yardımcı olabilir.

Terapi ve ilaçların yanı sıra psikolojik hastalıklarla başa çıkmada yardımcı olabilecek diğer yöntemler de şunlardır:

Yaşam Tarzı Değişikliği: Hayatınızda yapacağınız minimal değişiklikler iyilik halinin sağlanması ve sürdürülmesinde yardımcı olabilir. Örneğin; düzenli bir şekilde egzersiz yapmak, stres faktörlerinden uzak durmak, sağlıklı beslenmek vb. değişiklikler yardımcı olabilir.

Tamamlayıcı ve Alternatif Tedaviler: Yoga, meditasyon, nefes egzersizleri gibi destekleyiciler yardımcı olabilir.

Sosyal Destek: Psikiyatrik hastalıklarda genellikle sosyal hayattan çekilme davranışı görüşür. Ancak aksine sosyal bağları devam ettirmek, daha iyi hissetmeyi, ihtiyaç duyduğunuz desteği almanızı sağlayabilir.

Uyarı: psikoloji.app'deki tüm içerik ve makaleler yalnızca bilgi amaçlı oluşturulmuş ve yayınlanmıştır. Tıbbi bir tavsiye veya tedavinin yerini alması amaçlanmamıştır.
Kullanıcılar, tıbbi veya psikolojik tavsiye için her zaman bir uzmana danışmalıdır. Bir sağlık probleminiz varsa veya risk altında olduğunuzu düşünüyorsanız, lütfen derhal yardım alın.