Son yıllarda her yaş grubundan insanın dilinde “Tükenmişlik sendromu yaşıyorum.” cümlesi var. Okul hayatı, iş hayatı, sosyal hayat gibi yaşamın hemen hemen her alanıyla ilgili sohbet ederken bunu duymak kaçınılmaz hale gelmiş durumda. İşin aslı, günümüzün her alanda hızlı tempolu olan yaşam tarzı, birçok yetişkinin ve bazen de ergenlik çağındaki bireylerin tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya gelmesine neden oluyor. İşte bu yazıda, yetişkinlerde tükenmişlik sendromunu daha derinlemesine inceleyeceğiz. Gitgide yaygınlaşan bu sendromu daha iyi anlayabilmek, sendromun belirtilerini tanıyabilmek ve tükenmişlik hissinden nasıl kurtulabileceğinizi öğrenebilmek için yazının devamındaki başlıklara göz atmanızı öneririz.

Tükenmişlik Sendromu Nedir?

Tükenmişlik sendromu; hem uzun süreli hem de yoğun şekilde maruz kalınan stresin sebep olduğu fiziksel, duygusal ve düşünsel şekilde bunalma ve tükenmişlik hissetme halidir. Genellikle aşırı stres, duygusal tükenmişlik ve düşük iş tatmini gibi faktörlerin bir araya gelmesi sonucunda ortaya çıkan bir durum olduğu görülmektedir. Kişinin enerjisinde ve motivasyonunda ciddi boyutlarda azalmanın olduğu bu durum, genellikle iş yerinde yoğun çalışma, iş-yaşam dengesizliği, sürekli baskı altında olma ya da baskı hissetme ve kişisel yaşam ile iş yaşamı arasındaki uyumsuzluk gibi etkenlerle ilişkilendirilir. Özellikle yaşamdaki temel varoluşsal arayışımızı belirleyen mizaca göre bireyin ihtiyaçlarının karşılanmaması, mizaç tipine göre farklı açılardan zorlanacağı ortamlarda bulunmak zorunda olması tükenmişlik sendromuna davetiye çıkarmaktadır.

Tükenmişlik Hissi Belirtileri Nelerdir?

Dokuz Tip Mizaç Modeline göre bireyler mizaç tiplerine göre farklı algısal öncelik, istek, ihtiyaç ve motivasyonlara sahip olurlar. Bu nedenle, nasıl ki herhangi bir hastalık her insanda aynı şekilde yaşanmıyor ve hissedilmiyorsa, tükenmişlik sendromu da bireyler arasında farklılaşan sebep ve belirtilere sahiptir. Bir diğer deyişle; tükenmişlik sendromunun belirtileri kişiden kişiye değişebilir, ancak yaygın olarak aşağıdaki belirtilerin görülmesi beklenir:

Sürekli Yorgunluk: Kendinizi enerjisiz ve bitkin hissetmek, uyku ihtiyacınızın artması, geçmeyen bir yorgunluk hissi.

İşe Karşı İlgi Kaybı: İşinize olan motivasyonunuzun azalması ve işe karşı duyarsızlaşma yaşanması.

İş Performansında Düşüş: İş yerindeki performansınızın düşmesi, işle ilgili hatalarınızın, gözden kaçırdıklarınızın ya da unuttuklarınızın artması, sorumlulukları yerine getirmekte zorlanılması.

Duygusal Dalgalanmalar: Ani öfke patlamaları, hüzün, sinirlilik gibi duygusal dalgalanmalar, duygudurumunda beklenmedik iniş ve çıkışlar yaşanması.

Uykusuzluk ve Sağlık Sorunları: Uykusuzluk/uykuya dalmada zorluk, baş ağrıları, kas ağrıları, mide bulantısı, mide ağrısı ya da yanması vb. mide sorunları, diş/çene sıkma gibi sağlık sorunlarının artması, iştah değişikliklerinin yaşanması.

Sosyal İzolasyon: Arkadaşlarınızdan ve ailenizden uzaklaşma eğilimi, yalnız ya da sessiz kalmaya ihtiyaç duyulması, içe kapanıklığın artması.

Kafein, alkol, sigara gibi maddelerin kullanımında artış yaşanması.

Kişinin kendisiyle ilgili yetersizlik ya da değersizlik hislerinde yoğunluk


Yetişkinler Tükenmişlik Hissinden Kurtulmak İçin Neler Yapmalıdır?

Tükenmişlik sendromunun belirtilerinin kişiden kişiye değişmesi gibi bu sendromdan kurtulmak için yapılması gerekenler de kişinin mizaç tipine göre değişiklik gösterebilir. Mizaç testiyle birlikte belirlenen mizaç tipi göz önünde bulundurularak belirlenen yöntemlerin en etkili ve verimli şekilde sonuç vermesi beklenir.

Ancak, en genel şekilde, tükenmişlik hissinden kurtulmak için aşağıdaki adımları düşünebilirsiniz:

İş-Yaşam Dengesi: İş ve özel yaşam arasında denge kurmak önemlidir. Zaman yönetiminizi daha iyi ve daha pratik şekilde yaparak ve elinizden geldiğince iş ve çalışma saatlerini sınırlayarak bu dengeyi sağlayabilirsiniz. İş dışındaki yaşamınıza ayırdığınız zamanı mümkün olduğunca kaliteli şekilde geçirmek motivasyonunuzu artıracaktır.

Stres Yönetimi: Stresi kontrol etmek için nefes alma egzersizleri, meditasyon veya yoga gibi rahatlama tekniklerini deneyebilirsiniz. Özellikle mizaç tipinize göre kendiniz için en uygun stresle başa çıkma yöntemini bulmaya çalışabilirsiniz. Stresle başa çıkma konusunda danışmanlık alabilirsiniz.

Fiziksel Aktivite: Düzenli egzersiz, stresi azaltmaya yardımcı olabilir, yorgunluk hissini azaltabilir ve enerjinizi artırabilir.

Sosyal Destek: Aile üyeleri ve arkadaşlar ile konuşarak duygusal destek alabilirsiniz veya psikolojik danışmanlık sürecine başlayabilirsiniz.

İş Yükünüzü Yönetin: İş yükünüzü belirlemek ve işi daha verimli hale getirmek için önceliklerinizi belirlemek yardımcı olabilir.

Kişisel Bakım: Kendinize iyi bakmak, hem fiziksel hem de duygusal olarak tükenmişlikten kurtulmanıza yardımcı olabilir.

Tükenmişlik Hissinden Kurtulmak İçin İlaç Kullanılmalı Mı?

Tükenmişlik sendromunun tedavisinde ilaçlar nadiren birinci tercih olarak kullanılır. Ancak, durumun şiddetli olduğu veya kişinin başa çıkma becerilerini geliştiremediği durumlarda, ilaçlar bir seçenek olabilir. Her durum farklıdır, bu nedenle bir uzmana danışmak en iyisi olacaktır.

Tükenmişlik Hissine Kapılmanın Nedenleri Nelerdir?

Tükenmişlik hissine kapılmanın nedenleri karmaşık olabilir. İş yükü, işyerindeki olumsuz ilişkiler, mükemmeliyetçilik, işten kaynaklanan baskı ve kişisel yaşamla iş yaşamı arasındaki denge sorunları tükenmişliğe katkıda bulunabilir. Ayrıca, kişinin kendi ihtiyaçlarına yeterince dikkat etmemesi de bu duruma yol açabilir. Kişisel yaşam şartları ve mizaç tipi değerlendirilerek temel sebebin bulunması; bu sorunun aşılması için en önemli adım olacaktır.

Yetişkinler arasında yaygın bir sorun olan tükenmişlik sendromu; yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir ve gitgide büyüyen bir sorun haline gelebilir. Ancak farkındalık ve uygun yaklaşım ile üstesinden gelmek mümkündür. Kendinizi tanımak, uygun destekleri almak, stresi yönetmek ve yaşam tarzınızı gözden geçirmek, tükenmişlik hissinin azalmasına yardımcı olabilir.

Uyarı: psikoloji.app'deki tüm içerik ve makaleler yalnızca bilgi amaçlı oluşturulmuş ve yayınlanmıştır. Tıbbi bir tavsiye veya tedavinin yerini alması amaçlanmamıştır.
Kullanıcılar, tıbbi veya psikolojik tavsiye için her zaman bir uzmana danışmalıdır. Bir sağlık probleminiz varsa veya risk altında olduğunuzu düşünüyorsanız, lütfen derhal yardım alın.